Kıyamet kopcek dediler herkes toplaştı ya, kopmadı ama
kopadabilirdi hani, işte orası “Şirince” J
“Şu yeryüzünde cennet diye bir yer varsa, bizim kırkınca cennetin
bir parçası olması gerekir” demiş Şirince
doğumlu Yunan Yazar Dido Sotiroyo ‘Benden Selam Söyleyin Anadoluya’ adlı kitabında.
Sırası ile Kırkınca, Kirkince, Çirkince isimlerini alan köye
Cumhuriyet döneminde dönemin Valisi tarafından Şirince adı verilmiştir. Eski bir Rum kasabası
olan Şirince den, mübadele sonrasında yaşayan Rumlar ayrılmış, bu bölgeye Kavala' dan gelen Muhacirler yerleştirilmiş.
Günümüzde ise Evleri ve şarap üretimi ile herkesin ilgi odağı haline geldi.
Günümüzde ise Evleri ve şarap üretimi ile herkesin ilgi odağı haline geldi.
ilk olarak Gülben Ergenin düğün fotoğraflarından gördüğümüz
ŞirinceJ
asıl patlamayı 2012 de yaşadı. Maya takvimine göre 21 Aralık 2012'de kopacak
olan kıyamette güvenli bölge olduğuna inanılan Şirince birçok ülkeden turist
akınına uğradı. Benim ülkemin güzel İnsanı da kendi topraklarında ki bir yeri
daha Turistlerden öğrenmiş oldu.
Mandalina ağaçlarının kokusu eşliğinde köye ulaşıp dar
taşlık yollarında yürüyüş yaparak gezimize başladık. Öncelikle çarşı içinde ki
dükkanları biraz dolaştıktan sonra, Şarap tadımı ve alışverişi için hemen bir
atölyeye gittik. Buraya kadar gelmişken meşhur meyve şaraplarının tadına
bakmadan dönemezdik. Atölyede şarapların yapımı hakkında bilgi aldıktan sonra az
az hepsinin tadına baktık. Elma, vişne, çilek, karadut, böğürtlen gibi daha birçok
seçeneğiniz var. Benim tercihim genellikle çilek ve vişneden yana olduğu için bu
sefer yanına birde karadut ekleyip alışverişimizi tamamladık.
Sonbaharda geldiğimiz için sanırım, kalabalık değildi
kasaba. Rahatça gezme ve insanlarla sohbet şansımız vardı. Adı gibi şirin bu kasaba
gerçekten insanlarıyla da içten ve cana yakın.
Şirince fotoğraf meraklıları içinde güzel bir yer bence. Manzarası,
Evleri, sokak araları güzel bir arka fon oluşturuyor. Özellikle tepeye yürüyüp Kiliseye
vardıktan sonra Şirinceye kuşbakışı bakabilir ve o güzel manzarayı arkanıza
alabilirsiniz.
Biraz dinlenmek istiyorsanız en iyi adres önünden geçerken
mis gibi kokusu ile sizi davet eden Tarihi Çınaraltı. Kahve sevdalıları olarak biz
bu kokuya daha fazla kayıtsız kalamadık ve kahvenin iyisi közde pişenidir deyip
attık kendimizi içeriye. Oturmak için ayrılan her kısımda kahve pişirmek için
ayrı ocaklar var. Siparişinizi aldıktan sonra kahveyi gelip masada sizin
önünüzde yapıp hemen servis ediyorlar. İçtiğim en iyi kahvelerden biriydi
gerçekten.
Yol kenarlarında teyzelerin satmış olduğu el işi
hediyeliklerden, bitki, meyve ve çaylardan da alarak hem doğal ürünler elde etmiş
hem de birazda olsa kazançlarına yardım etmiş olabilirsiniz.
Yolunuz Şirinceye düşsün diye beklemeyin biran önce plan
yapın buraya gelmek için. Geldiğinizde de şaraplardan tatmayı, gözleme yemeyi
ve közde damla sakızlı Türk kahvesi içmeyi unutmayın derim.
Mayalar haklı arkadaş, kıyamet kopsa bile bu güzellik
kalırdı sadece.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder